Kil, bağlayıcı bir özellik taşıdığından, bağırsak hareketlerini yavaşlatabilir. Yetersiz sıvı tüketimi, kabızlık riskini artırabilir.
Kil, vücuda zararlı toksinleri bağlayıp atarken faydalı mineralleri de bağlayabilir. Uzun süreli ve yüksek dozda kullanım, mineral dengesizliklerine neden olabilir.
Nadir olmakla birlikte, bazı bireyler içilebilir kile karşı alerjik reaksiyon gösterebilir. Ciltte kızarıklık, kaşıntı veya mide rahatsızlıkları bu duruma işaret edebilir.
Eğer kullanılan kil düşük kaliteli veya yeterince test edilmemişse, içerdiği ağır metaller (kurşun, kadmiyum gibi) vücutta birikebilir ve toksisiteye neden olabilir.
Kil, vücuttaki sodyum, potasyum ve magnezyum gibi elektrolitlerin dengesini etkileyebilir. Bu durum halsizlik, kas krampları ve baş dönmesi gibi sorunlara yol açabilir.
Kil tüketirken günlük su miktarını artırmak, kabızlık riskini önler ve toksinlerin daha kolay atılmasını sağlar.
Kil, metalle temas ettiğinde yapısal değişikliğe uğrayabilir. Cam, seramik veya plastik kaplar ve kaşıklar tercih edilmelidir.
Bu gruptaki bireylerin kil kullanımı öncesinde mutlaka doktora danışması gerekir.
Böbrek, karaciğer veya bağırsak hastalıkları olan bireylerde, kil kullanımı semptomları kötüleştirebilir.
Çocuklarda içilebilir kil kullanımı genellikle önerilmez. Ancak bir sağlık uzmanı tarafından onaylandığında düşük dozlarda kullanılabilir.
Kil, ilaçların emilimini azaltabilir. Bu nedenle ilaç aldıktan en az 2 saat sonra tüketilmesi önerilir.
İçilebilir kil, doğru kullanıldığında sağlık için büyük faydalar sağlayabilir. Ancak yanlış veya bilinçsiz kullanım, beklenmedik yan etkilere yol açabilir. Ürünü kullanmadan önce vücudunuzu tanıyın ve gerektiğinde bir sağlık uzmanına danışmaktan çekinmeyin.
Kalsiyum Bentonit Kil , Sodyum Bentonit Kil, Kaolin Kil İçerikli Sağlık ve Kişisel Bakım Ürünleri